Ne büyük ve özenle yazılmış bir eser; ben okuduğum hiç bir kitapta bu kadar fazla Allah, Tanrı , Din, Kutsal, Peygamber (Hz.Muhammed S.A.V) ve Ata, Ana, Ecdat (Osmanlı) kelimesine rastlamadım diyebilirim. (Din düşmanlığı ile suçlayanlara?)...
Tam bir lider, Tam bir öğretmen, Tam bir ahlak abidesi ve aynı zamanda çok iyi bir dindar!.. Zaten; Bu başarıları, böylesi meziyetleri olmayan bir insan, kendisinin de dediği gibi bir Osmanlı subayı (Zabiti) olabilir mi?
Her genç teğmen'in hatta her Türk gencinin mutlaka okuması elzem bir eser! Başucu kitaplığında yer alması gereken kitaplardan biri, ilki diyemiyorum çünkü; ilk başvuru kitabımız, Kuran-ı kerim olduğu için ...
Mustafa KEMAL, bu kitabını Balkan ve Trablusgarp savaşlarındaki başarısızlıklara fazlasıyla kafa yormuş olan meslektaşı ve yakın silah arkadaşı, Nuri CONKER' in yazmış olduğu, Zabit ve Kumandan kitabından sonra kaleme almış ama basılması 1918 yılı sonlarını bulmuştur. Ancak bu sefer de Atatürk Anadolu'ya geçtikten sonra İşgal döneminin meşhur Damat Ferit Hükümeti kitabı toplattırıp imha ettirmiştir...
Bu damat neyden korktuysa artık? Belki de Zabitl'erinin vicdan çalıştırıp, erlerine daha insancıl ve merhametli davranacaklarından ve de bunun neticesinde onların üzerinde kuvvetli bir hakimiyet kuramayacaklarından korktmuştur ? Olamaz mı? Pekala da olabilir. Damat Ferit bu, kime yaranacaksa artık?
Atatürk'ün gençliğe hitabede dediği gibi; ''memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler''.
Onca art niyetli uğraşılardan sonra yine de elde kalan kitaplardan yeni yeni basımlar yapılmış ve bizlerin okumamıza sunulmuştur. Bu süreçte emeği geçen herkese şükran duygularımı borç bilirim...
Memleketin kazanımlarının nasıl ve hangi şartlarda oluştuğunun, olgunlaştığının, anayasasıdır bence bu nadide kitap...
KİTAP'TAN ALINTI 1:
Gerileme dönemimizden beri kaybettiğimiz, memleketimizin çok eski bölümlerinde İslamiyet'in ve Türklüğün adı ve izi bile kalmamıştır. Daha dün elimizden çıkardığımız Makedonyamızda İslam varlığı ile hayatının uğradığı ve uğramakta bulunduğu şiddetli darbeleri, daima kalp gözümüzün önünde bulunduralım. Devletimizin resmi dini olan İslamiyet alemi, Hıristiyanlığın can düşmanı olduğundan ve Müslümanlar şimdi gelişmemiş bulunduklarından; Allah korusun bundan sonra karşılaşacağımız bir yenilgi, devletin ve Türk milletinin yok olması ve kökünden yıkılması demek olur. (sayfa 42)
KİTAP'TAN ALINTI 2:
Fedakarlıkla eş anlamlı olan askerlik mesleği kutsal dinimizin, Osmanlı bağımsızlık ve saltanatının koruyucusu olarak yücelik ve şeref sahibi olduğu için; askerlik yoluna giren biz askerleri, milletimizin tüm bireyleri içinde özel ve herkesçe bilinen bir kisveyle, sırmalı şeritlerle farklılaştırmış ve bezemişlerdir. Bu kisvenin sahipleri kamu gözünde ayrıcalıklı ve seçkin konuma layık bulunurlar. (sayfa 38)
Naçizane... İyi okumalar, okudukça anlayacaksınız...