FİLLER SULTANI İLE KIRMIZI SAKALLI TOPAL KARINCA
www.iyotkokusu.com/Kitap
Kitap adı: FİLLER SULTANI İLE KIRMIZI SAKALLI TOPAL KARINCA
Yazarı: Yaşar KEMAL
Hazırlayan: Murat Tekineş
Hırs ve biriktirme hastalığına tutulduğunda zulüm başlıyor ve zalim oluyorsun, hikayenin özeti bu aslında...
Anaokulundan başlayarak eğitimin ne kadar da etkili olabileceği çok açık ve net bir şekilde anlatılmış bu kitapta.
Hele şu fil olduklarına iyice inanmış olan karıncalar var ya, işte onlar ne de çalımla, kurumla yürüyorlar ortalıkta baksanıza?..İnsanları istedikleri şeye inandırmakta, hem iktidarın işine yarayan borazanlar da çok açık bir şekilde ifade edilmiş bu kitapta...
Bu kitabı okuduktan sonra; insanlığımı hatırlayıp, zulme karşı durmak geldi içimden bir an...
Modern zaman köleliğidir aslında karıncalara yapılmak istenen şey...bizim için en önemlisi birey'den başlayarak toplumca düşünce ve inanç özgürlüğümüzdür. Eğitim sistemimiz de eğer bir an evvel gerekli reformları yapmazsak, çocuklarımız hatta torunlarımızın çocukları bile bu modern zaman köle-işçi sınıfının birer üyesi, neferi olacak kaçınılmaz olarak...ister inanın ister inanmayın!
İşte, Fil insanların yapmak istedikleri tam da budur; Bu karınca köle-işçi insanların içine önce sevgisizliği aşılayarak, bireyciliği pompalayarak, umudunu körelterek, içlerine korku salarak, kafalarını iyice karıştıracak ve sonra aralarında fitne çıkartıp, eni konu kuşkuya düşürecek ve öyle güzel böleceksin ki, rahat yönetebilesin! ve sırtlarından kadercilik sopası da eksik olmasın...
Yaşar Kemal'in her zamanki destansı anlatımıdır bu elinizdeki fabl-roman, düz yazıdan daha etkili ve de eğlenceli bir kara mizah türü bence...
Kıssadan hisse; insanca bir yaşam, ancak sevgiyi aşılayarak ve bulaştırarak mümkündür...
KİTAPTAN ALINTI:1
''Ona göre işte. Siz kırmızı sakallar hakkında çok şey biliyorsunuz. Öyleyse şimdi, dağılıp toz olacaksınız, her kırmızı sakalın özüne, yüreğine öteki kırmızı sakala karşı onulmaz bir öç, korku, düşmanlık yalımı atacaksınız. Korkuyu da unutmayacaksınız. En büyük, en eski karıncaları bile birbirine düşürme yolu korkudur. Birbirine karşı onları korkutacaksınız. Korkuyu yüreklerine ekip, büyüteceksin. Boy verecek korku yüreklerinde, kafalarında, gönüllerinde. Fil korkusunu, sel korkusunu, ne bulursanız, nasıl bir korku biçimi yakalarsanız yağmur gibi yağdıracaksınız başlarına. Korku karıncaları felç eder, ölümden de beter eder. İsterseniz birbirlerinden korkuyu durmadan durmadan büyütebilirsiniz.''
''Korkuyu büyüteceğiz. Kırmızı sakallar üstüne tekmil korkulardan binlerce tanrı yaratacağız.'' ''Bireycilik ateşini korkuyla birlikte büyüteceksiniz, onların hepsi biz kardeşiz, yoldaşız derler aldırmayacaksınız. Ölüm, yılgınlık, sevgisizlik bu bireycilikten doğar. Birbirini sevmelerine izin, fırsat vermeyeceksiniz. Bunlar birbirlerini sevmeye başladılar mı, sevginin olduğu yerde bireycilik barınamaz. Zinhaaar sevgiye izin vermeyeceksiniz.''
KİTAPTAN ALINTI:2
Borazanlar, bu düzen değişmez diyorlardı her ağızlarını açışlarında. Bu dünya değişmez. Bu karıncalar, bu filler değişmezler, piyeslerinde, şiirlerinde, romanlarında, hikayelerinde, türkülerinde hep bunu söylüyorlardı. Bu dünya ölümlüdür, sonu yokluktur. Fil sultanı bile mutlu değil. Karıncayı bir tek mutlu edecek tutum, filler sultanı için canını vererek çalışmak, gene çalışmak.
Borazanlar ve karıncaları fil etme okulu, sultanın umduğundandan çok işe yaramıştı. Sultan daha başka, türlü borazanlar, gazeteler, televizyonlar, sinemalar, radyolar icat ettirdi karıncalara...Bu yeni icatlar daha da etkili oldu. Artık hiç bir karınca başka bir şey düşünemiyordu bunların dışında... Televizyonlar, radyolar, sinemalar ve borazanlar bir sabah hep bir ağızdan ''Dünya yok, evren yok, bir tek sultan var, filler var,'' diyorlar, karıncalar da durmadan hep bu sözleri kutsal sözler olaraktan hababam yineliyorlardı.''
Diyeceğim o ki; Sevgiyle kalın, sevin ve sevilin çünkü sevgi, bilgi'nin toprağıdır...Yazarın da dediği gibi, korku ve de sevgisizlik bireycilik ten doğar. İçinize o korku ve bireycilik ateşinin yalımlarının düşmesine asla izin vermeyin, onlar hele birlikte düşerse içinize, o zaman vay halinize, korkuyu fazla büyütüp te Tanrı yapmayın kafanızda ve en önemlisi, birbirinizi sevin ve kardeş olun, yoldaş olun, paylaşmayı bilin, bunları bilin ve hayatlarınız da da uygulayın ki, işte o zaman adına sevgisizlik denen o bireyci korku Tanrıları, içinizde hayat bulup yaşayamayacaktır...
Çok zor bir iş de değil aslında yapmamız gereken şey; Biraz sevgi, biraz saygı, bir tutam hoşgörü ve karşındakini dinleme sabrı, gülmek, bol bol okumak ve sonrasında da bunların hepsini bir güzel paylaşmak! Yapabilirsiniz değil mi çokta zor bir iş değil?
Yeter ki karınca olun ama kendinizi hiçbir zaman dolduruşa gelipte, fil zannetmeyin. Çünkü siz bir karıncasınız ve bu hiç değişmeyecek!
Size güveniyorum, siz yaparsınız, hadi yaparsınız...
YKY
06/02/2015
Yorumlar -
Yorum Yaz