KİBİR
www.iyotkokusu.com/Edebiyat
KİBİR
Kibir; Cehalet , sevgisizlik, manevi boşluk ve tüm bunların bizi beraberinde getirdiği mağruriyet uçurumunun en son noktası…
Bizler yani insan denilen akıllı mahlukat? Denizde bir damlacık bile olduğu şüpheli iken, bazılarımız göl olmaya, daha ileri gidip onu dolduran akarsu olup gürlemeye, hatta kibirlerini haykırmaya bile cesaret edebiliyor?
İşte! İnsanoğlu denilen mahlukatın acziyet nehirlerindeki mistik ve de akılalmaz seyridir bu… Hayat, içinde her türlü sesi ve güzel melodiyi barındıran çok sesli bir korodur aslında; hem de sadece yurttan sesler korosu değil? Dünya’dan ya da evrenden sesler korosu…
Ama bizim anlayabileceğimiz bir desibel de değil de kendi istediği tonda ve kendi notalarıyla hatta ve hatta kendi enstrümanları ile söylüyor türküsünü…
Enstrümanlarını görmek için bakmak, melodisini duymak için ise kulak kabartmak yeterli aslında ama en önemlisi dokunabilirsin ona yani notalarına…Sevgiyle elini uzatman yeterli? Çünkü; senin için türkü söylüyor hayat!
Elinizi uzatamıyorsanız eğer, korkuyorsunuz demektir? Çünkü korku sevginin zıttı demekmiş bunu nereden mi biliyorum? Bir öğretmen arkadaşım söylemişti çok zaman evvel, o da bir kitapta okumuş ve bunu benimle paylaşmıştı…
Sevgi ve paylaşım çoğaldıkça korkular sıfırlanırmış…Kibir’in de alt kökeninde korku var aslında? Korku; sevgisizliği ve paylaşımsızlığı getirir beraberinde, cehalet ise kör mağrurluğu…
Hatta yıllar evvel bir kitapta okumuştum yine, sizlerle paylaşmak isterim burada ‘’Cehennem, kibir uçurumlarının hemen dibinde kurulmuştur…’’ kibir sözcüğü hep ürkütür beni bu yüzden…
Gelin atalım kibir urbalarını sırtımızdan! yeni olsalar bile…Sevgi ve paylaşım giysilerini geçirelim sırtlarımıza, varsın çul olsunlar? Hatta kelime dağarcıklarımızdan, hafızlarımızdan bile silelim kibir sözcüğünü? Yerine hoşgörü ve sevgiyi koyalım…Gurur ve mağrur sözcüklerinin yerini ise onur ve övünç’e bırakalım…Cehalet mi? O zaten sevginin ve hoşgörünün olduğu yerde barınamaz…
Hadi kulak kabartalım hayata, melodisini duymak için! Sevgiyle uzatalım ellerimizi dokunabilmek için notalarına…Haydi yıkalım tüm barınaklarını kibir’in ve de yardakçıları olan kara cehaletin, sevgisizliğin! Onun Sırça Köşklerinde mağrurluk abidesi mahlukatlar olarak yaşamaktansa , yaşayabiliriz pekala onurlu insanlar olarak, içinde sevginin ve hoşgörünün olduğu kulübelerde bile…Ne dersiniz olmaz mı?
Olur olur…Sen bir adım at sadece , ikinci ve diğer adımlar peşinden gelecektir otomatik olarak…
Bu bir tevazu ve alçakgönüllülük davetiyesidir…Sevgiye muhtaç kibirli ve mağrur ruhlar için…
Naçizane…Sevgiyle ve hoşgörülü kalın…
Murat TEKİNEŞ
19/12/2015
Yorumlar -
Yorum Yaz