• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

İyotkokusu.com

Hoş geldiniz!

Edebiyat Köşesi
Saat
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Site Haritası

SALTANAT ÇAĞI’NIN MAHVEDİCİ VİRÜSÜ; ŞİRK ! 3 KAÇIŞ YOLLARI ARAYIŞI


www.iyotkokusu.com/Edebiyat
köşesi 





SALTANAT ÇAĞI’NIN MAHVEDİCİ VİRÜSÜ; ŞİRK !    3

                                                                            KAÇIŞ YOLLARI ARAYIŞI

 

Laiklik,Deizm ve Ateizm;

Gerçek Allah’ın dinini yaşamak isteyen Kur’an Müslümanları ve diğer ehli kitap dindarlar ve mezhep üyeleri vb. kısacası samimi dindarlar,dinci tasalluttan, şirk cambazlarından, tağutizm’in panteon kuşatmasından,saltanat zorbalığı yapan dinci dinsizlerin hurafe ve dayatmasından kaçmak için,asırlardan beri çeşitli yöntem arayışlarına girmişlerdir?

Bu yöntemlerden ilki yani bu dinci baskıyı genel olarak bertaraf edebilmek için ve Kur’an’ın da onay verdiği laikliktir…

Laiklik; Din ve devlet işlerinin (her türlü yaşam ve inanç biçiminin) birbirinden ayrı tutulduğu emniyetli bir rejim unsurudur. Yani dinci tasallutun dine verdiği zarar ve ağır yıkıma karşı geliştirilmiş bir kalkandır, bir nevi emniyet sübapıdır!

Mesela; Batı, ortaçağda yaşadığı engizisyon deneyimlerinden sonra dinde birtakım reformlar yapmış ve bulduğu ‘’laiklik’’ çaresi sayesinde, dinciliğin ağır yıkımından büyük ölçüde kurtulmuştur. Hiç kimsenin inancının ve dini görüşlerinin ipotek altına alınamayacağının garantisidir laiklik,ve de ne güzel bir buluştur…Mustafa Kemal Atatürk sayesinde kısmen (dinci zorbalığın tüm hurafi dayatmalarına rağmen) bizde yaşamaktayız bu garanti ayrıcalığını,en azından şimdilik yaşamaktayız diyelim. Çünkü; bizim ülkemizde de altı oyulmaktadır laikliğin…

Peki ya islam coğrafyasında durum nasıl; böyle bir şansları hiç yok! Zaten hiç bir zaman olmadı da…Çünkü dinci tasallut, din adına yaptıklarıyla hayatı cehenneme çevirmekte ve her geçen gün cahiliye kült’ünden  de beslenerek, kitleleri hegamonyası altına almaktadır. Bunu yaparken de laiklik kalkanını ‘’dinsizlik’’ olarak göstermektedir.

İkinci yöntemde, yani laiklik şemsiyesine sığınma şansının olmadığı bir yerde, bir coğrafyada, dinci dinsizliğin dayatmalarından kaçış yolu olarak, Kur’an’ın da kısmen onay verdiği deizmdir…

Deizm; Dinci zihniyetin, din üzerinde ‘’beşer rab hegamonya’sı’’ kuran, Allah ile aldatma ustalarının, akıla pranga vuran hurafe ve dayatmalarına karşı çıkıştır, yani aklın isyanıdır!..

Kısacası deizm; şirk virüsünü kapma riskinden kurtulmak için Allah’a imanını korumak adına günaha girmeyi göze almaktır. Bu haliyle de bir samimiyet ve fedakarlıktır yoludur denilebilir… Laikliğin bir tür felsefesidir?

Deizme sapma Kur’an’ın getirdiği vahyin dininin tahrif edilmesi neticesinde meydana çıkmıştır. Bu tahrifi yapanlar Kur’an’a göre din adamları yani din sınıfıdır. Sonuçta bu sapma Allah’ın inkarıyla yani ateizmle sonuçlanmadığında Kur’an deizme sapanların ebedi hayatlarını tamamıyla mahvetmiyor? Ne yapıyor biliyor musunuz?
Kur’an Allah’a imanını her şeye rağmen korumaya çalışan samimi dindarları şirkin mahvedici tahribatına karşı korumaya alıyor. Çünkü Kur’an-ı Kerim gerçek dini bilmedikleri için din adına öne çıkarılan birçok güzel değeri de reddetmelerine rağmen deistlerin Vacibul Vücud’a imanlarını yok hükmünde saymamış tabiri caizse onların bu imanlarını kurtuluş gerekçesi olarak değerlendirmeyi Allah’ın şanına yakışan bir davranış olarak algıladığını ortaya koymuştur…

Deistler çoğunlukta peygamberleri kabul edip onların günlük hayatta eylem öncüsü olarak gösterilmesi dayatmasına karşı çıkmaktadırlar. Böyle yaparak da dinsel hayatlarını peygamber vekili olarak geçirmeyi meslek haline getiren din sınıfının dayatmalarından kurtulmak isterler. Çünkü onlara göre Kur’an, Allah’a imanı kurtuluş için yeterli görmektedir…

Şunu diyebiliriz ; Dinci dinsizlik ve onun yandaşı din sınıfının (ulema) tasallutu dinsel pratikler sayesinde gerçekleşmektedir. İnsanlar imanlarıyla başbaşa bırakılmıyor ki,bırakılsa zaten sorun kalmayacak ama bu hurafe pratikler devreye girince birileri ortaya çıkıp ipleri eline alıyor ve kuklacı zebani oluveriyor şu güzelim din sahnemiz de? Yahu Yaratıcıya olan şükran duygusu da ibadet değil mi? Kur’an’da da zaten ibadetlerin esası şükür (Hamd) olduğuna göre deizm bu küresel tağut’i felaket geçene kadar en güvenilir sığınak olacaktır herhalde, tabii ki sonrasında deizmi bırakıp Kur’an mümini olmak şartı ile…

Üçüncü ve hiç önerilmeyen ve de sonu uçurum olan en tehlikeli kaçış yolu ise ateizmdir.

Ateizm; İlk iki yola başvurmadan ve de bahşedilen muhteşem akıla rağmen sonucunun ebedi ölüm olduğunu bile bile yapılan iman ve inanç intiharıdır…

Sözlük anlamı; Tanrıtanımazlık ve Allahsızlıktır…

İnsanlar niye ateist olurlar ki, ateist olanlar genelde akla saygılı, haysiyetli ve de riya’dan uzak olanlardır. Dinci tasallutun,dinci zorbaların din üzerinde yaptıkları yıkımı görüp,şirkin mahvedici yıkımını da durduramadıklarından olsa gerek dünyevi yılgınlığa kapılarak ateizme sürüklenirler.Dinci zorbaların din diye ortaya attıkları saçmalıklara inanmamak adına isyan bayrağı çekmektir ve de aklın iflasıdır!..

Ateizm akıla ve samimiyete de terstir.Zaten deizm de dine karşı değil ateizme karşı ortaya çıkmıştır. En azından deizmde imanı koruma gayesi,şirke batmama korkusu var? Yani bu da bize gösteriyor ki ;Şirk (dinci dinsizlik) iman yıkımına (mahvına) sebep olan nasıl büyük bir bela ve pisliktir!

Özetle; Ben gizli şirke bulaşma olayına din üşengeçliği diyorum; sen düşünmez ve akıl yürütmezsen güzel din kardeşim; senin adına o vekil tuttukların düşünür ve de kararını verdikleri imanının mahvını sana cennet çiçeği olarak gösterirler. Bahşedilen o muhteşem aklı iyi kullanalım ki; bu şirk cambazlarının, panteon baronlarının yalancı cennet hisseleri satan kirli şirketlerine ortak olmayalım…ve en akılcı sığınak olan Kur’an’a sığınalım ve de gerçek Mülkün sahibi olan Allah’ı gücendirmeyelim ki; Ebedi mutluluğa kavuşabilelim…değil mi?

Naçizane… sevgi dileklerimle…

 

Murat TEKİNEŞ

07/10/2015

 


Yorumlar - Yorum Yaz